TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Bir Ziyaretten Fazlası: Bodrum’un Kalbi Anıtkabir’de Attı

Her yıl 10 Kasım’da Türkiye’nin dört bir yanında aynı sessizlik iner yüreklere.
Ama bu yıl o sessizliğin içinden, Bodrum’dan yükselen bir ses, bir inanç, bir vefa yola çıktı.
Belediye Başkanı Tamer Mandalinci öncülüğündeki Bodrum heyeti, Anıtkabir’e sadece bir ziyaret değil, bir anlam yürüyüşü gerçekleştirdi.

Bu, resmi bir törenin ötesindeydi.
Çünkü Ankara’ya giden o kafilede, Atatürk’ün emanetine sahip çıkmanın kararlılığı, Cumhuriyet’i sadece kutlamayan, yaşatan insanların yüreği vardı.


Ata’nın Huzuruna Sözle Değil, Duruşla Çıkmak

Tamer Mandalinci’nin Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı cümle kısa ama çok derindi:

“Emanetiniz emin ellerdedir.”

Bu söz, yüzeyde bir teşekkür, bir saygı ifadesi gibi görünse de, aslında bir Cumhuriyet yeminiydi.

Arkasında ne vardı?
Bir genç başkanın omuzlarında taşıdığı büyük miras,
Bodrum’un çağdaş yüzü,
ve Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesillere bıraktığı sorumluluk…

O an yalnızca kalem değil, bir kuşak yazıyordu o deftere.

Bodrum’un Kalbinden Anıtkabir’e Uzanan Yol

Bodrum’un mavi ufkunu, Ankara’nın taş duvarlarıyla buluşturmak kolay değildir.
Ama Mandalinci ve meclis üyeleri o sabah bunu yaptılar.
O yolda yalnız değillerdi;
Onlarla birlikte, Cumhuriyet’e inanan Bodrum halkının kalbi de yürüyordu.

Bir yanda Bodrum Kalesi, bir yanda Anıtkabir’in sessiz heybeti…
İkisinin ortak yanı, koruma ve direnme bilinciydi.
Biri tarihini korur, diğeri geleceğini…

Bir Aile Fotoğrafının Derin Anlamı

Ziyarette Başkan Mandalinci’ye eşi Sezil Mandalinci ve küçük oğlu Ali Uraz da eşlik etti.
O küçük çocuğun elini tutarak Ata’nın huzuruna çıkmak,
aslında bir kuşağın diğerine emaneti devretmesiydi.
Cumhuriyetin ışığı, o gün Anıtkabir avlusunda sadece geçmişten değil, gelecekten de parladı.

O kare, politik bir fotoğraf değil, tarihin içinden çıkan bir aile duasıydı.

Birlik, Bilinç ve Bodrum’un Mesajı

Ziyaretin ardından TBMM ve CHP Genel Merkezi’nde yapılan görüşmeler,
Anıtkabir’de başlayan o anlam zincirinin devam halkalarıydı.
Mandalinci ve ekibi, Muğla milletvekilleriyle buluşarak Bodrum’un sesini
Cumhuriyet’in kurulduğu o binanın taş duvarlarına taşıdı.

Ankara’da verilen her selam,
Atatürk’ün gösterdiği yola bağlılığın bir kez daha teyidiydi.


Bir Ziyaret Değil, Bir Mesajdı

Bu Ankara çıkarmasında yalnızca bir çelenk değil,
bir yemin, bir söz, bir umut bırakıldı Anıtkabir’e.

O gün, Bodrum’un kalbinde Atatürk’ün sesi yankılandı:

Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır;

fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
Ve o yankıya bir cevap geldi Bodrum’dan, genç bir belediye başkanının kaleminden:

Emanetiniz emin ellerdedir.”

Bodrum’un Yürekten Selamı

Evet…
Bir ziyaretten daha fazla mesajlar vardı Ata’ya olan o Ankara çıkarmasında.
O mesaj, ne siyasetin ne protokolün satır aralarına sıkışmıştı.
O mesaj, bir halkın, bir kentin, bir Cumhuriyet sevdalısının kalbinden doğmuştu.

Bodrum’un bu sessiz ama derin selamı,
Anıtkabir’in merdivenlerinde yankılandı belki de:
“Biz buradayız Paşam…
Emanetinle, fikirlerinle, Cumhuriyet ışığında yürümeye devam ediyoruz.”

Bu yazı toplam 22 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
TANDOĞAN UYSAL Arşivi

Bir Türkiye Hayalim Var…

01 Aralık 2025 Pazartesi 09:50