Sahada Yazmanın Gücü
Yaklaşık iki aydır Bodrum sokaklarındayım. Masa başında değil, çarşıda, kahvede, kafede insanlarla oturup konuşarak yazılarımı kaleme alıyorum. Bu süreç bana gösterdi ki, sahaya inmek sadece yazının kalitesini değil, okurla bağımı da güçlendiriyor. Geçenlerde Mahvel kafeteryasının önünden geçerken, yazılarımı takip eden iki genç kardeşimin davetiyle oturduk. Sohbet ederken bana şu sözleri söylediler:
“Abi Bodrum’un trafik sorununu hiç yazmıyorsun, yazsana.”
İşte gazeteci için en güzel anlardan biri bu: Okurun yönlendirmesi.
Akıllı Kavşak mı, Akılsız Çıkmaz mı?
Gençlerle konuşmamız trafiğe kaydı. Bir taksi yolculuğumda da aynı sıkıntıyı yaşamıştım: “Akıllı Kavşak” sistemi. Kağıt üzerinde çözüm olarak sunulan bu uygulama pratikte tıkanıklığı artırıyor. Üstüne bir de bilinçsiz park eden araçlar eklenince trafik tam bir işkenceye dönüyor.
Vatandaş net konuşuyor: Bu sistemden memnun değiliz.
Alternatifler gündeme alınmalı; gerekirse tünel projeleri yeniden masaya yatırılmalı. Çünkü Bodrum’un sorunlarının en başında artık trafik geliyor. İnsanları yıldırıyor, bezdiriyor.
Çarşıda “Ucuz Pazar” Havası
Trafik kadar şikâyet edilen bir diğer mesele ise çarşının üzerini kapatan brandalar. Banka müdüründen sokaktaki esnafa kadar herkes aynı fikirde:
“Bu çadırlar çarşıya yakışmıyor, ucuz pazar görüntüsü veriyor.”
Oysa Bodrum çarşısı, dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir merkez. Güneşten koruma ihtiyacı elbette gerekli ama estetikten ödün vermeden yapılmalı. Belediyenin bir ara çözüm geliştireceği söylenmiş, ancak öylece kalmış. Esnaf “Biz elimizi taşın altına koymaya hazırız, yeter ki şehrimize yakışan bir şey yapılsın” diyor.
Meyve Veren Ağaç
Stockholm’den yazarken bana laf atanlar oldu: “Bodrum’da yaşamadan Bodrum yazılır mı?”
Şimdi Bodrum’un merkezinden yazıyorum, sahada halkın derdini dinleyerek yazıyorum. Bu kez sessizler. Ama onlara da bir sözüm var:
“Meyve veren ağaç taşlanır.”
Siz taşlamaya devam edin, ben yazmaya devam edeceğim. Çünkü yazılarımın muhatabı siz değil, Bodrum’un insanı.
Çözüm Bekleniyor
Bodrum’un gölgelik brandaları da, trafik çıkmazları da çözümsüz değil. Yeter ki meseleye kulak verilsin. Esnafın, bankacının, gencin, taksi şoförünün sesine kulak verilsin. Ben aracıyım, yazıyorum. Karar ve icraat makamı ise ilgililerde.



Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.