TANDOĞAN UYSAL
Tamer Mandalinci: Krizde Bile Tiyatro Yapan Adam
Bodrum Belediyesi’ne bu kez gerçekten bir alkış borçluyuz.
Ülkenin dört bir yanında belediyeler ekonomik sıkıntı içinde.
Birçoğu çalışanlarının maaşını ödemekte zorlanıyor, borçlarını kapatmak için gayrimenkullerini satışa çıkarıyor.
Bodrum Belediyesi de bu tabloyun dışında değil.
Zaman zaman belediye meclisinden taşınmazlarını satmak için yetki istediğini, SGK borçlarını ödemekte güçlük çektiğini biliyoruz.
Ama bütün bu zorluklara rağmen Bodrum Belediyesi’nin şehir tiyatrosunun perdesini ardına kadar açması, gerçekten takdire değer bir davranış.
Bu, sadece bir kültür etkinliği değil, ileriye bakan, umut veren bir duruştur.
Perdeyi Kapatmak Kolaydı, Açmayı Seçtiler
Bugün birçok belediye ekonomik gerekçelerle kültür ve sanat faaliyetlerini kısıyor.
Öncelik hep asfalt, beton, tabelalı açılışlar oluyor.
Ama Bodrum Belediyesi tam tersini yaptı:
Perdeyi kapatmak kolaydı ama onlar açmayı seçtiler.
Ekim ayında ikisi yeni olmak üzere toplam üç oyunla sezona başlayan Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrosu, “zor zamanlarda bile sanat yaşamalı” diyerek örnek bir adım attı.
Bu, krize teslim olmamak; halkın moralini, umudunu, kültürünü yaşatmak demektir.
Üç Oyun, Üç Cesaret
Yeni tiyatro sezonu 17 Ekim Cuma akşamı Aziz Nesin’in “Çiçu” adlı oyunu ile açılıyor.
Cansın Türkoğan’ın yönettiği, Oğulcan Çelik ve Gül Yalçınkaya’nın rol aldığı oyun geçtiğimiz sezondan beri büyük beğeni topluyor.
24 Ekim’de seyirciyle buluşacak ikinci oyun, güncel taşlamalar ve mizahi göndermelerle dolu bir yapım olacak.
Ve 31 Ekim Cuma akşamı, Peter Quilter’in “Bir Film Yıldızının Dilemması” adlı oyunu sahnede olacak.
Ziba Türk Ateş’in yönettiği, Sertaç Aydın, Oğulcan Çelik ve Cansın Türkoğan’ın rol aldığı bu oyun, Hollywood’un parlak dünyası üzerinden insanın iç çatışmalarını anlatıyor.
Kısacası, Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrosu bu yıl da kriz bahanesine sığınmadan yoluna devam ediyor.
Zor Günlerde Bile Sanata Yer Var
Ekonomik sıkıntılar elbette var.
Ama sanat, kültür ve tiyatro bir toplumun nefesidir.
Bodrum Belediyesi, “önce maaşlar, sonra sanat” demek yerine, ikisini bir arada yürütmeyi seçmiş.
Bu, cesaret ister.
Bu, ileriye bakan bir akıl ister.
Bir yandan borçlarla uğraşırken, öte yandan halkı tiyatroyla buluşturmak, karanlığa karşı ışık yakmaktır.
Helal Olsun, Bravo Bodrum’a!
Bodrum Belediyesi ve Başkan Tamer Mandalinci,
zor şartlara rağmen sanatı yaşatmayı seçmiştir.
Bu sadece bir tiyatro perdesi değil, aynı zamanda bir umudun perdesidir.
O yüzden bir kez daha söylüyorum:
Helal olsun Bodrum Belediyesi’ne.
Bravo Tamer Mandalinci’ye.
Her şeye rağmen sanata, kültüre ve aydınlık Türkiye’ye verdiği önem için…
Ve en önemlisi: Krizde bile tiyatro yapan bir başkan olduğu için.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.