Hasan Telli

Hasan Telli

Sosyal Medya Sorumsuzları

Sosyal Medya Sorumsuzları

Her defasında farklı zamanlarda nedense olaylar farklı bile olsa eninde sonunda bağlandıkları nokta tek olup bitiyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte eline akılı telefon alan bir bilgisayarın başına geçen yazdığı iki üç satırla etrafa ahkâm kesmeye başladı. Sözüm ona ülkede 48 milyon sosyal medya kullanıcısının neredeyse yarısı filozof, bir diğer yarısı ise ombudsman anlamak mümkün değil. Halbuki önlerine gelen metinlerin ne anlama geldiğini bile anlamakta zorlanan yazılan her kelimeden kendilerine bir şeyler ima ettiğini düşünecek kadar paranoyak bir durumda. Geçtiğimiz hafta sonu meydana gelen elim trafik kazası sonucu 3 kişi hayatını kaybetmiş 6 kişide yaralanmıştı. Bir gazeteci içgüdüsü ile fotograf çeken ve yayınlayanlara tepki gösterdim. Sen misin tepki gösteren ne kadar filozof, ne kadar ombudsman, ne kadar klavye delikanlısı varsa başladılar yoruma. Allah ıslah etsin demekten başka bir şey gelmiyor elimden.

***

Son dönemde kendi düşüncelerini yansıtmayanları eleştiren sözde kanaat önderi irfan, münevver ve Mukaddes insanlar bir de eleştirilerinin merkezine gazetecileri koydu. Kendileri gibi düşünmeyen başka bir değişle onları kayırmayanları gazeteci olarak görmediklerini açıklamaktan da çekinmiyorlar. Peki gazeteci kimdir? Basın ve yayın organlarında haberlerin oluşturulmasında, araştırılmasında, yayınlanmasında görev alan kişilerin oluşturduğu mesleğin adıdır. Gazetecilik mesleği icra eden kişiler kanunlara saygılı, ahlaklı, namuslu, dürüst, çalışkan kişilerdir. Gazetecilerin uyması gereken etik kurallarda vardır. Gazetecinin temel görevi, gerçekleri nesnel bir biçimde, çarpıtmadan, sansürlemeden aktarmaktır. Gazeteci, demokratik değerlere ve insan haklarına aykırı yayın yapmamalıdır. Haber, yorum ve görüşler okur ve izleyicinin yayının niteliğini anlayabilmesini sağlayacak biçimde, açıkça birbirinden ayrılmalıdır. Basın yayın organları masumiyet karinesine saygılı olmalı, suçluluğu yargı kararıyla sabit olmadıkça herhangi bir kişiyi suçlu ilan edecek yayın yapmaktan kaçınmalıdır. Yargı süreci devam eden davalarda iddialar ve savunmalar adil ve dengeli biçimde aktarılmalıdır. Çocuklarla ilgili suçlarda, zanlı, sanık, mahkûm, tanık, mağdur ya da maktul statüsünde olan 18 yaşından küçüklerin açık isimleri ve fotoğrafları yayımlanmamalı, bu çocuklarla, ebeveynlerinin veya hukuken çocuktan sorumlu olan diğer kişilerin izni olmadıkça röportaj yapılmamalıdır. Cinsel dokunulmazlığa, kadın ve çocuk istismarına ilişkin suçlarda, mağdurun açık ismi ve fotoğrafları yayımlanmamalı; kimliğini ortaya çıkaracak yayınlardan kaçınılmalıdır. Yayımlanan haber, görüş ve yorumlarda, bir insanın davranışının veya işlediği suçun, haber konusu olayla doğrudan ilgili olmadıkça, onun ırkından, milliyetinden, dinî veya mezhepsel inancından, cinsiyetinden, cinsel kimliğinden, cinsel yöneliminden, yaşından, engelinden veya başka bir özelliğinden kaynaklandığını ima eden vurgular yapılmamalıdır. Gazeteci, kendi çabasıyla elde etmedikçe, bir haber kaynağının verdiği bilgi ve belgenin yayımlanacağı tarih konusundaki tercihine uymalıdır. Şiddeti haklı gösteren, özendiren ve kışkırtan, nefret ve düşmanlığı körükleyen nitelikte yayın yapılmamalıdır. Gazeteci, mesleki saygınlığa gölge düşürecek türden etkinliklerden ve görevlerden uzak durmalıdır. Habere konu edilen veya edilmesi düşünülen kişi ve kurumlardan, hediye, maddi çıkar veya ayrıcalık kabul edilmemelidir. Gazeteci, elde ettiği bilgileri doğrulatmak için çaba göstermelidir. Gazeteci, kişi ve kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde aşağılayan, hakaret içeren ifadeler kullanmamalıdır. Gazeteci, gizlilik sözü verdiği haber kaynağını açıklamamalıdır. Kaynağın kamuoyunu açıkça yanılttığı durumlarda gizlilik ortadan kalkar. Haberde, konuşmalardan ve demeçlerden yapılan alıntılarda bağlam saptırılmamalıdır. Kaza ve cinayet haberlerinde kan ve şiddet unsurları içeren fotoğraf ve görüntüler yayımlanmamalıdır. Gazeteci kimliğini taşıyan herkes, gazeteciliğin evrensel ilkelerine uymaya özen gösterir.

Bu yazı toplam 1620 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR