Cemal Demirtaş

Cemal Demirtaş

ARAŞTIRMA HASTANESİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ NEDEN AÇILMIYOR?

ARAŞTIRMA HASTANESİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ NEDEN AÇILMIYOR?

Muğla'nın büyük Hastanesi.
Muğla'ya tepeden bakan en nadide tepenin tam tepesinde.
Sağlık alanında ülkenin her köşesine en son teknoloji ile yapılan Hastanelerden biri.
Şehir Hastaneleri projesi ilk hayata geçtiği zamanları hatırlayın. Cumhurbaşkanı bu Hastaneleri paravan olarak kullanacak mı demediler, yandaşa verecek mi demediler. Devletin milyarları peşkeş çekiliyor mu demediler, neler demediler ki.
Hastaneler bitti. Takır takır açıldı çok şükür.
Peki hastaneler tamam da, doğru dürüst işliyor mu sahiden?
Bunca kargaşa, itham, Devletin adeta dişinden artırarak, milletin sağlığına verdiği önemin bir göstergesi olan hastaneler ne alemde?
"SIRA SAVAŞLARI" zaten rutin oldu. Sıra almak öyle kolay değil.
Bunu defalarca yazdık,çizdik.
Sonra temizlik dedik.
Özelikle Muğla Araştırma Hastanesinden gelen görüntüler "bu mudur " dedirtir oldu.
İl Sağlık Müdüründen tutun da, Rektöre, Başhekime kadar hepsine sorduk.
Cevap bulamadık.
Sağlık Kuruluşunun pislik içinde olması zorumuza gitti açıkçası.
Biz bunları yazar, çizerken Sayın Başhekim eline aldığı çifter çifter tabancalarla dağlarda "STRES" değerlerini minimize etmekle meşguldü. İkişer ikişer. Üst düzey bir kamu görevlisinin elbette bir "BEYLİK" silahı vardır. Ama iki tane birden var mıdır bilmiyorum. Soracağız tabi. Peki bir üst düzey kamu görevlisinin çıkıp dağlara iki tabanca ile hava, pardon güç gösterisi, yine çok pardon stres atması normal mi?
Ben hiç duymadım böyle bir şey bugüne kadar. Ama Sayın Turhan TOGAN' ın yaptığını gördüm. Pozunu bir de herkese göstere göstere hem de.
Sonra..
Sayın Başhekim belli ki bu stres konusunda epeyce dertli. Atamamış.
Ne yapayım ne yapayım diye düşünürken, aklına motor sürmek geliyor. Bindirmiş arkasına AK Partimizin Milletvekilini, arzı endam ediyor. Hem de "GÜNÜN STRESİNİ ATMAK" için.
İkinci poz, birinci pozu da bastırdı. Ama mesajı daha govatlı.
Dağa da çıkarım, çifte mavzer elimde hava da atarım, kimseye de hesap vermem, arkama almışım koca milletvekilini, kim yan bakar bana..Der gibi sanki.
Hakikaten öyle. Kimse yan bakamaz, bakmaya cesaret bile edemez. Milletin Hastanesi pislik içinde olsun, aşağıda sekreterler önüne gelene azarlasın farketmez, Vekilin Adamı oldu mu tamam. Tabi bir de Bashekimin adamları var da onlar ayrı... Hastaneye biri mi alınacak başhekimin birinci cümlesi "ama onu Sayın Vekil istemiyor" oluyor. Ya da tam tersi. Birinden verim mi alınmıyor, ya da görevini iyi mi yapmıyor, Başhekimin ikinci cümlesi "ama onu Sayın Vekil istiyor.." Bunları uydurmuyorum haaa. Belgesiz, bilgisiz asla konuşmam ben. Zaten sıradan biri hastaneye gidip kimin kim olduğunu sorsa, herkes söyler "Başhekimin adamı, onu şu vekil işe soktu...." diye.
Neyse.
Gelelim bugünkü yazımızın asıl konusuna.
Araştırma Hastanesinin Acil Bölümüne YOĞUN BAKIM ünitesi yapılmaya başlandı. Sonra durdu. Sonra devam edilerek bitti.
Bitti ama nedense bir türlü açılmıyor bu YOĞUN BAKIM ünitesi.
Başhekim Hazretleri açamama gerekçesini açıklamış ; TEMİZLİK PERSONELİ EKSİK"
Hoppalaaaaaa.
Sayın Hocam, siz Menteşe Devlet Hastanesine 2 temizlik görevlisi (başka bir rivayete göre 5) transferi yapmadınız mı?
Doluluk oranı SADECE %20, hadi bilemedin %25 lerde olan Menteşe Devlet Hastanesi elemansız mı kaldı Hocam? Hem de bunu doluluk oranı %90larda olan hastaneden transfer ederek yapıyorsunuz.
Hem de bunu, açamama gerekçenizi personel kıtlığına bağladığınız YOĞUN bakım ünitesine rağmen yapıyorsunuz.!
Yoğun Bakım ünitesi hala kapalı. Gelen hastalar MECBUREN başka illere yönlendiriliyorlar. Bu bir zarar değil mi? Bir zaafiyet değil mi?
Personel niye yok Hocam?
Başvuru mu yok, kadro mu yok?
Yoksa hastaneye girecek eleman listesini mi bekliyorsunuz? KİMDEN bekliyorsunuz?
Muğla'lı herşeyin en iyisine layıktır. Hizmetin de en iyisine layıktır. Bu Ülke özellikle son 21 yıldır çok bedeller ödedi. Çok da yol katetti. Günde sadece 5 saat uyku ile duran bir Cumhurbaşkanının yol arkadaşları, kadrosu, amiri, memuru, müdürü 5 saat bile uyumaması gerekirken... Birileri oturdukları koltuklarda SIKILIP stres derdine düşüyorsa..
Sıkıntı var demektir.
Kamu kurumlarının en ufak zafiyetinin bedelini size değil, Devlete malediyorlar. Siz bunu bilmiyor musunuz?
Sayın Sağlık İl Müdürü, Sayın Rektör artık her kimse, sizin göreviniz kitaplarda yazılı diye biliyorum. Bir çekince varsa, bu da görevi ihmale girmez mi sormak isterim.
Daha evvel demiştim, yine demek gerekti ;
Kamu Kurumları Siyasete alet olmamalı, siyasetin emrine girmemeli. Aksine Siyaset kamu kurumlarının yolunu açan bir kurum olmalı.
Tersi olursa sıradan temizlik elemanı almak için icazet bekler hale düşersiniz.
#SöylerimGeçerim

Bu yazı toplam 2344 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Demirtaş Arşivi
SON YAZILAR