Güzide Kasım
Başkan Mandalinci’nin Yalnızlığı..
31 Mart yerel seçimleri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) için tarihi bir zaferle sonuçlandı. Türkiye genelinde birçok büyükşehir ve il belediyesini kazanan parti, adeta ülkeyi kırmızıya boyadı. Halkın sesine bakılırsa bu başarı, parti içinde beklenmedik bir özgüven ve ayrışmalara yol açmış gibi görünüyor. Sanki genel seçimler de kazanılmış gibi bir havaya girildi ve halkın geniş kesimlerine hitap etme gerekliliği göz ardı edilmeye başlandı.
Yerel seçimleri kazanmak önemliydi, ancak bu zaferin sürdürülebilir olması için halkın her kesimiyle temas halinde kalınmalı. Sorunlar yalnızca belirli yerlere değil de , her yerde eşit şekilde ele alınmalıdır. Aksi halde kazanılan zafer hızla bir hayal kırıklığına dönüşebilir.
Son dönemde bazı bölgelerde halkla olan bağların zayıfladığı, belirli bir kesime daha fazla yönelirken diğer kesimlerin dışarıda bırakıldığına dair eleştiriler yükseliyor. Vatandaşlar, ulaşamadıkları örgütlerden ve geri dönülmeyen telefonlardan şikâyetçi. Parti içindeki bu karmaşa, doğal olarak yerel yönetimlerde de kendini gösteriyor.
Nasıl mı? Bodrum’da Yalnız Kalan Başkan...
Bu durumun en bariz örneklerinden biri Bodrum’da yaşanıyor. Genç Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, devasa bir borç yükü ile baş başa bırakıldı. Öyle ki, geçtiğimiz yıl ekim ayındaki meclis toplantısında destek çağrısında bulunmuştu. Basında Bodrum Belediyesi'nin borçları sürekli gündeme gelirken, parti örgütlerinden veya diğer belediye başkanlarından yeterli destek mesajı gelmedi. Neyse ki Bodrumlu iş insanları başkanın çağrısını kayıtsız kalmadı. Kendilerine ve şirketlerine ait bazı araçları belediyeye bağışladı.
Bu bağışlar inşallah sadece Bodrum sevdasındadır (!)
*** *** ***
Mandalinci borç yükünün altında kalmamak için bazı taşınmazları satışa çıkardı. Basın toplantılarında meclis toplantılarında da bunu açıkladı. Borcun nedenleri sorulduğunda (okumuş adam tabi (!)) borcun en çok pandemi, yangınlar ve deprem dönemin de yapılmış olduğunu dile getirdi.
Ayrıca gündeme fazla gelmese de personel fazlalığı ve bazı çalışanların gereksiz pozisyonlarda bulunması gibi konulara da dikkat çekmişti.
Başkan Mandalinci, bu ağır borç yüküyle mücadele için Ankara’da bakanlarla ve bazı bürokratlarla görüştü. Ancak bu görüşmelerde yalnızdı. Fotoğraflarda ve açıklamalarda Milletvekillerin ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın desteği bekleniyordu ama maalesef beklenen olmadı. Oysa konu, turizmin başkenti olarak adlandırılan Bodrum’du. Sayın Aras’ın, önceki dönem Bodrum Belediye Başkanlığı yapmış biri olarak, Ankara’da olması ve destek vermesi beklenirdi.
Bir kıyaslama yapmak gerekirse; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik herhangi bir ithamda veya siyasi baskı hissettiğinde CHP’li yöneticiler ve partililer hızla İstanbul’a akın ediyor. Aynı dayanışma neden Bodrum’da gösterilmedi?
Mandalinci, bu borcu bir yılda mı yaptı? diye sormadan geçemiyor insan. Ancak şu an tüm sorumluluğu tek başına üstlenmek zorunda kalıyor. Bodrum, "nedenler" ve "niçinler" arasında öylece bırakılmış gibi görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.