Güzide Kasim

Güzide Kasim

Dolmuş Dedikoduları…

Dolmuş Dedikoduları…

Yine bir mesai bitimi evime gitmek üzere şehir içi dolmuşuna bindim. Herkes yerine oturunca şoför hareket etti. Bende 75-80 yaşlarında bir beyefendinin yanına oturdum.

Arkada hararetli bir konuşma var. Kısaca şöyle bir dinledim. Arkada Belediye başkanı, siyasi parti temsilcileri, il müdürleri ve halk rolüne girmiş 3- 4 kişi vardı.

İşte burada macera başlıyor. Bu kadar bürokrat rolüne girmiş insanları görünce ister istemez söylediklerini dinlemeye başladım.

Birinci kişi konuya giriyor;”bitmedi gitti bu yollar, valla rezillik artık. Başka illerden gelince burası gözümde köy gibi kalıyor. Diğer iller Paris’i geçti. Her yerde yollar genişletilir biz de yollar daraltılıyor. ” derken diğeri hemen söze giriyor “Bu çalışmalar belediye olarak tek başına alınmış kararlar değil. Belediyeyle birlikte AYDEM, AKMERCAN, TÜRK TELEKOMİKASYON UN çalışmaları da var. Bir şeylerin düzelmesini istiyorsan katlanacağız “dedi.

Başka bir kişi de “daha ne kadar katlanacağız ben bildim bileli bu yollar kazılıyor. Her yıl bir şey eksik ya da olmadı deyip tekrar kazıyorlar” diyor.

Biri hemen konuyu değiştiriyor.”bu gün hastaneye gittim. Valla daha çok hasta oldum. Nedir bu çile? Yılsonunda eski hastane semt hastanesi olarak hizmete girecekmiş.  Vaktiyle  açılsa da rahatlasak. “ diğer yolcu devam ediyor” o iş biraz zor. Kim verdiği söz de duruyor ki? Duyduğuma göre bazı siyasiler o hastanenin açılmasını istemiyormuş. Bu şekliyle devam etsin diyormuş. “

Bu arada yanımdaki amca bana doğru dönüp şunları söyledi;

“Ne günlere kaldık. Bizim dönemimiz de bırak il müdürlerini, devlet memurları bile bir siyasetçiyle yan yana gelemezdi. Çünkü biz devletin memuruyduk. Hiçbir siyasi organa bağlı olmazdık. Tabi ki bizim de gönlümüzde yatan birileri vardı. Onu da seçim dönemlerinde gidip sandıkta kullanırdık.

Bir siyasetçi bir daire müdürünü ya da devletin memurunu arayıp talimat vermeye de cesaret edemezdi.  Her devlet memurunun veya müdürünün bağlı olduğu üstü vardır ancak onlardan talimat alır. Görevi ise;  Devletin çıkarlarını koruyup, vatandaşa hizmet vermektir.

Şimdi öyle mi kızım, bazı memurlar, bazı daire müdürleri, bürokratlar hangi siyasetçiye yakın olsam hangi siyasetçi benim işimi görür? diye boy  boy fotoğraf çektirmeler marifetmiş gibi bunları orda burada yayınlıyorlar. Hepsi aynı demiyorum ama çoğu da böyle işte. Peki, vatandaş ne yapsın?

Bunlar böyle yapınca vatandaşta bu işler böyle oluyor demek ki deyip çocuğunu işe yerleştirmek isteyen, kendini iş arayan işi kiminle bitecekse ondan yana oluyor. Zaten olmazsa işi de bitmiyor. Neyse kafanı şişirdim kızım biz yaşadık yaşayacağımız kadar Allah sizin yardımcınız olsun” dedi.  Ve sanırım evine en yakın durakta indi gitti. Bense öylece kaldım. Konuşmasından öyle etkilenmiştim ki nereden emekli ya da ne iş yaptığını soramamışım.  Amcam söyleyeceklerini söyledi ve gitti. Ama benim içimde tarif edilmez bir sızı ve acı kaldı.

Sanırım sorun şehirlerde değil, sorun biz de, sorun düzen de ya da kendi standartlarına uygun düzen çıkaranlarda…

Neyse benim iyice kafam karıştı herhalde. Sonuçta hepsi bir dolmuş dedikodusu…

Bu yazı toplam 697 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Güzide Kasim Arşivi
SON YAZILAR