Cemal Demirtaş

Cemal Demirtaş

FETÖ VE İŞ DÜNYASI

FETÖ VE İŞ DÜNYASI

Devletin Kırmızı Kitabı'na "PARALEL DEVLET YAPILANMASI", daha sonra da "FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ=FETÖ" olarak girmeden evvelki adıyla "Hizmet Hareketi", ülke içinde bulunan tüm kurumlara paralel birer kurum ortaya çıkarmıştı.

Dershaneler,

Okullar,

Üniversiteler,

Yurtlar..

Genişleme alanı nereden başlayıp nereye kadar gidebildiğini başımıza bombalar yağınca anladık.

İş dünyasının içinde olmayan bir yapı elbette olmazdı. Çünkü bu örgütün daha çok yapacak işi! , bunun için de debisi yüksek para kaynaklarına ihtiyacı vardı.

TUSKON. Türkiye Sanayici Ve İşadamları Konfederasyonunu kurdular. Her ilde, o ilin adıyla alt birimleri açtılar. Yetmedi, her ilçeye, o ilçenin adıyla şubeler açtılar.    Zaten her kim olursa olsun, yaprak bile oynatmak istese izin! alması gereken ilk merci olan il ve ilçe imam ya da abi adındaki militanlar, iş adamlarını da böylece birer birer etkileri altına almaya başladılar.

Üye olmak istemeyenlere ne mobbingler, ne ithamlar, ne karalamalar attılar. Vergi dairesindeki elemanlarından tutun da devletin hangi birimi varsa hepsi ile üstüne gittiler. Çözüm çok basitti aslında; Ya kelleyi uzatıp bize itaat et, ya da....

Çocuklarını kendi okullarında okutmayanlara sokakta dolaşmalarına bile İZİN vermediler. Okuyanlar ve okutanlar ise hangi mahal ve mecrada olursa olsun, yükseldiler. Genişlediler. Büyüdüler...

2013 te bu cendereden geçip, OKKALI parpisini yiyen biri olarak çok iyi biliyorum.

Neyse.

Bu TUSKON cular, yavaş yavaş önce TUSİADın içinden çekmeye başladılar.

Sonra MÜSIAD.

Sonra ASKON. Nerden, kimi buldularsa yapıştılar yakalarına.

Sanayi Odalarında söz sahibi oldular.

Ticaret Odalarında tek ses haline bile geldiler.

Bunlar için sağcı-solcu olmak, Müslüman-yahudi olmak asla mühim değildi. Mühim olan "HİZMET HAREKETİ" ne "HİZMET" idi.

"HİZMET HAREKETİ" adındaki terör örgütünün yavaş yavaş foyası meydana çıkmaya, devlet tarafından "PDY" olarak doğrudan hedef olmaya başladığı günlerdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken " bunların İNLERİNE GİRECEĞİZ" dedi.

Bu sözüne cevaben, terör örgütünün iş dunyası yapılanması TUSKON un genel başkanı sıfatındaki terör elemanı Rizanur Meral, 2014 yılında yapılan kongrede aynen şu cümleleri kullandı;

"Ama sokakta, otobüste kahvede, medyada, duyup gördüklerimize ve işittiklerimize göre, şuna da inanıyorum ki, yakın gelecekte, kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvette, kimlerin asıl olduğunu herkes görecek.."

Açıkça seçilmiş hükümete ve devlete posta koyan bu açıklamayı, salonda bulunan yüzlerce üye ayakta dakikalarca alkışladılar.

O alkışayanların kimler olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.

Ve 15 Temmuz.

FETÖ darmadağın.

Bütün birimleri alt üst olmuş.

Onbinlerce militanı hapiste. Devlet içine yerleştirilenler tek tek ayıklanıp atıldı, atılıyor.

15 Temmuzun üzerinden 6 koca yıl geçti.

Bu süre içinde şaibesi az, bulaşığı az, fazla yıpranmamış olanlar bir şekilde! minik minik adımlarla temizlendi. Hem sağdan hem soldan desteklerle püripak edilenler oldu. Kariyerlerine yenilerini ekleyerek level atlayanlar oldu. Pişman olanlar oldu mu? O kısmı her zaman soru işareti bende.

Bana göre asla pişman olmuş fetöcü yoktur. Kılık değiştirir, kıyafet değiştirir, sakal bile bırakır ama hep bir hedefi vardır.

Altı yıldan beri bunu hep görüyoruz zaten. Ufak ufak ama hiç ser vermeden, SIR lar üstünde yükselmeye devam ediyorlar. Özellikle Ülkeden kaçanlar her gün ülke içinde kalan ve hala deşifre olmadan yürüyen sürüngenlerine talimatları birbir veriyorlar. Hiçbir şey yapmıyorlarsa bile sabır telakki ederek dik tutuyorlar. Kabuk ve kılıf değiştirenleri, aklanıp paklananları da birer birer yeniden sahaya sürüyorlar.

FETÖ bitti mi?

Bence bitmedi.

Son yıllardaki siyasi olaylar neticesinde genişleme ve hegemonya sahalarını daha da genişletiyorlar.

Bunu da yukarıda arz ettiğim gibi öncelikle temiz, lekesi bypas edilmiş, azıcık makyajla tipi değiştirilmiş kişiler üzerinden yapıyorlar.

FETO, sadece AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğanı hedef almadı. O Türkiye yi ele geçirmenin peşindeydi. AK Parti 2002 kuruldu çünkü. Ama FETÖ nün mazisi 1970 ler.

15 Temmuzda iktidarda CHP de olsaydı FETO yine bunu yapacaktı.

Bugün muhalefetin net olarak aldandığı husus tam da bu.

FETO ile mücadelenin sanki sadece AK Parti yi ilgilendirdigi yanılgısı.

Eğer o gün iktidarda CHP olmuş olsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu Recep Tayyip Erdoğanın gösterdiği duruşu, CHP de AK Parti nin gösterdiği duruşu asla gösteremezdi.

Onun için, çevremize iyi bakmamız lazım. Özellikle mazisinde kocaman kocaman SORU işareti olanların yeniden kıyıları, köşeleri, koltukları ele geçirmelerinin derin manasını çözmek lazım. Salt sağ - sol ayrımı olarak bakarsak, Allah muhafaza en büyük hatayı işlemiş oluruz. Kendi ellerimizle teslim etmiş oluruz.

Son söz olarak ;

Yaklaşmakta olan Muğla Ticaret Odası Seçimlerinin Muğla mıza, ülkemize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ederim.

Selam Ve Dua İle.

Bu yazı toplam 1326 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Demirtaş Arşivi
SON YAZILAR