Ahlaksızlık alabildiğince yükselişte.

Allah’ın sebebi nedeniyle helak ettiği en büyük bela, her geçen gün tüm ülkeyi sarmaya devam ediyor.

En alttakinden en üstüne kadar bir kesim alabildiğince ibneliği meşru görme çabasına girmiş vaziyette.

Ülke yönetimine talip olduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu bile "LGTB’liğin aile yapısını bozmayacağını" söyleyebilmektedir.

CHP’li yüzlerce belediye başkanı, bu ahlaksızlığı göğüslerini gere gere resmi hesaplarından paylaşmaktadır.

Ülke emanet edileceklerin, bu kadar açıkça meşrulaştırması açık ve net ! cinayettir.

Efendim ötekileştirme.!

Ne demek?

Öteki olanı nasıl evin içine alacaksın? Nasıl sofrana oturtacaksın? Nasıl aynı masada çay içeceksin?

Onları topuma kazandırmak, sosyalleşmelerine izin vermek lazım !

Nasıl oluyor o?.

Faaliyetlerini daha rahat icra etsinler diye mi?

Onları görenlerin daha fazla özenmesini sağlamak için mi?

Ne sosyaliymiş bu?

Tacizci CHP den olunca nedense tüm tayfa SUS-PUS. Daha birkaç ay evvel Erzurum il başkanları bile emrindeki çaycıya sarkmadı mı?

Tek kelime eden yok.

O ilçelerde artık rutine bağladıkları kepazelikleri, taciz ve tecavüz skandallarını saymıyorum bile.

Deniz kenarları fuhuş yuvası olmuş.

Bar, pavyonlar kerhane haline gelmiş.

Barlarda artık kadın erkek WC ayrımı kalkmaya başladı.

Birçok işletme! de. psuvarlar arasındaki bölmeler ya hiç yok, ya da kıçlarını göstermek için giydikleri tangaları kadar küçüldü.

Yan tarafta lavabodaki bayan! açıkça pisuvar filmi izler halde.

Haaa.

Onlar durumdan rahat olabilirler. Biz değiliz. Bu, yavaş yavaş her yere sirayet edeceğini bildiğimiz için değiliz. Gidin evinizi isterseniz kerhaneye çevirin. Bize ne?

Açılmak kişisel özgürlük oluverdi nedense.

Festivaller ve konserler ise tuzu biberi.

Şarkıcı adı altında sahnelere çıkarılan Gülşen adındaki kişinin pislikleri bunlara sadece bir misal.

Kadın sahneden avazı çıktığı kadar bağırıyor; ne duruyorsunuz, çıkarın meselelerinizi diye. Herkes yanındakinin kucağına otursun diye.

İtiraz edeni solcu ateist ahlaksızlar tefe koyma derdinde.

Kadın hakları diyorlar ya bir de.

Kadın istediğini giymekte özgürmüş.

Kadın istediğini giymekte mi çıkarmakta mı özgür bilemedim açıkçası.

Etek mini özgür,

Altında bir şey yok, özgür,

Sütyen de yok, olsun özgür,

Yahu resmen açıp teşhir ediyor işte, olsun sana ne, mal onun.

Kafeler desen iğrençliklerin topluca sergilendiği mekanlara doğru gider halde.

Nikahlı insanların her tarafı kapalı özel yatak odalarında bike yapamayacakları hareketler ulu orta yapılır halde. Oğlanın biri sevgili mi manita mı yoksa anlık bulduğu et parçası mı belli değil, dudağından öperken, kızın öbür yanında oturan başka birinin eli kızın bilmem neresinde.

Sana ne?

Veren razı alan razı öyle mi?

Ahlak, bir kıvılcımdır. Bir kere taviz vermeye başladınız mı önüne geçemezsiniz. Gidişat böyle gibi.

Bütün bu pisliklere kişisel özgürlük, isteyen istediğini yapar mantığı ile destek veren azgın tayfa, yolda arabasının içinden donunu indirip bilmem nesini yolda çocuğu ile yürüyen kadına gösterince ooooo toplum ne hale geldi demeye çalışıyorlar.

Barlarda, kafelerde, ulu orta sokaklarda sex partisi verenlere destek çıkanlar nedense birden bire Kadıköy Moda sahilinde güpegündüz ilişkiye girenlere, çırılçıplak soyunup kendini sokağa atanlara alınıyorlar.

Niye ki?

Onların alt yapısını siz hazırlamadınız mı?

Haa. Şuraya kadar evet ama, şuradan ötesi yasak:))

Hani özgürlük nerde o halde:))

Gülünç oluyorlar ama farkındalar. İşlerin nasıl da çığırından çıkabileceğini düşünmüyorlar mı? Elbette düşünüyorlar.

Ama kendilerine sınırsız verilen desteklerin de farkındalar. Onlara ne bu milletin ahlakından değil mi? Biçilen rolün hakkını vermek mühim.

Ya kendi kızları, eşleri, anaları?

Bi dakka orda dur. Onlar bizim.

İyi de, desteğini esirgemediğiniz kepazelikleri yapanlar da milletin..

Bu ülkede kılık kıyafet kanunu yapmışlar.

Nasıl giyinmeli diye. Nasıl soyunulabilir demiyor. Madem kanun var o halde kanunda da özgürlüğü kısıtlamıyor mu?

Yok.

O fes giyme diyor. Kısıtlamıyor yani. O kanunu koyana saygı.

Size?

Gerek yok.

Bakın beyler;

Ahlaki yozlaşma ve toplum disiplinini kökten bozucu hareketler, bir gün gelir taaa sizi bulur ve canevinizden yakar.

Bunun he sağcısı ne solcusu olur. Bunun ne Müslümanı ne Hristiyan’ı olur. Oyun oynanmaz. Hatırlarsınız; bir zamanlar en muhafazakar bildiğimiz bir medya patronunun kızı, eroinden ölmüştü.

Size ahlaksızlığı savunma emrini verenlerin önce size düşman olduklarını bilin. Piyon olmayın.

Siyasi görüş başka, toplumsal infial başkadır.

Her tarafını göstermekten zevk alan Gülşen gibi ahlaksızları savunmak, arka çıkmak ne CHP ye, ne İP e ne de kendini hala Milli Görüşçü zanneden SP ye fayda verir.

Özellikle Kanun Koyucu'nun bu tehlikeli gidişe KESİNLİKLE el atması şarttır. En büyük vebal elbette ki İktidarındır. Eğer iktidar, ahlaken topluma yön vermeyecekse, ahlaksız yetişen bir nesil ile, dünyanın en süper gücü olsa kaç para eder?

Kültür erozyonuna uğramış bir milleti hiç bir güç ayakta tutamaz.

Selam ve dua ile.

Sonra Ah Vah etmenin kimseye faydası olmaz.