Zübeyda Fellahoğlu

Zübeyda Fellahoğlu

KOLAY YOLDAN

KOLAY YOLDAN

Çevrenize bir bakın. Üretim yapmayı düşünmeyen, istihdam yaratmanın anlam ve öneminin farkında olmayan, yığınlar göreceksiniz. Hem de sayıları binlerce. Bunları her kademeden, her statüden, her meslekten insanlar arasından görmek mümkün. Bunların arasında sade vatandaş da var, okumuşu da, bürokratı da görmek mümkün.

Neden mi bahsediyorum?

Son dönemde TV kanallarında mağdurların haykırışlarına bir bakın. Çiftlik bank dolandırıcılığı 80 bin mağdur bıraktı.

İşitme engelliler için kurulan bir yapı konut kooperatifi 163 işletme engelli mağdur bıraktı.

Yine evde kadınlara küçük el işi karşılığı büyük paralar vaad eden bir başka dolandırıcılık hikayesi mağdurlarının sayısı 1000’ler civarında.

Çiftlik bank benzeri başka şirketlerinde olduğu, haklarında inceleme başlatıldığı yetkililer tarafından açıklandı.

Bu durumun nasıl işlediği sorusunun cevabını arayalım isterseniz.

Mağdur olanlar parayı nereden buluyor.

-Altınını bozduruyor.

-Küçük miktarda kıyıda köşede olan parasını yatırıyor.

-Yakınından borç alıyor.

-Yada bankadan kredi çekiyor.

Peki bankaların kredi vermesi kolay mı?

Elbette ki hayır. Siz-biz kredi istesek 80 çeşit evrak isterler. Yeriniz belli, adresiniz belli olduğu halde.

Öyleyse 100 binlerce kredi çekenler nasıl mağdur oluyor.

İşitme engelliler için kurulan kooperatifi kuran uyanık geçinen zavallı 163 engelliyi Ankara’ya çağırıp bir engelli için  bir günde 163 bin TL. kredi çektiriyor. Mağdur yakınlarının basına yaptığı açıklamalara göre oturdukları ilden 1 günlüğüne Ankara’ya gidiyor. Kooperatif görevlisi bankayla ilgili işlemleri bitirip kredi ilgili hesaba aktarılıyor. Kredi taksidi ödeme sırası geldiğinde tebligatlar, ödeme emirleri ev adreslerine geliyor.

Kredi taksitleri ödenemeyince, hane içi kavgalar, geçimsizlikler başlıyor.

Hiç kimsenin aklına gelmiyor mu kredi çekmenin kolay olmadığı bir ortamda, bankanın içinden bir görevlinin işlemleri kolaylaştırdığını.

Aslına bakılırsa mağdur olanlarda kolay yoldan para kazanmak istedikleri için mağdur duruma düşüyorlar.

Hani o güzel ata sözlerimizden bir varya.

“Ava giden avlanır” misali.

İnsanları dolandırmak sadece maddi anlamda olmuyor tabi ki.

Her türlü mağduriyete uğrayan dolandırılmış sayılacak olursa, görevini yapmayan eğitimci, görevini yapmayan sağlık çalışanı, görevini yapmayan bürokratta bana göre haksız kazanç elde ediyor.

Bunun adı neyse siz koyun.

Bu yazı toplam 726 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Zübeyda Fellahoğlu Arşivi
SON YAZILAR